İzmir-Sadece Kökü Kalan Diş Çekimi
- Deva Dental Clinic

- 3 gün önce
- 9 dakikada okunur

Diyelim ki travma, düşme ya da ilerlemiş çürük nedeniyle dişiniz kırıldı ve ağızda sadece kökü kaldı. Böyle bir durumda “kökü kalan diş çekimi gerekir mi, dişimi kurtarabilir miyim?” diye endişelenmeniz çok normal.
Günümüzde modern diş hekimliğinde kökü kalan diş çekimi ve bu bölgenin sağlıklı şekilde tedavi edilmesi, doğru planlama ile güvenle yapılabilen bir işlemdir.
Bu yazıda çene kemiğinde kalan diş kökü ile ilgili merak edilenleri, kökü kalan diş çekimi sürecinin nasıl ilerlediğini ve sonrasında hangi tedavi seçeneklerinin (implant, köprü vb.) gündeme gelebileceğini adım adım anlatacağız.
Dentalclinicdeva kliniği olarak, sadece kökü kalan dişlerin tespiti, kökü kalan diş çekimi ve sonrasında uygulanacak protez veya implant tedavilerini hastalarımızın genel ağız sağlığını koruyacak şekilde planlıyor, süreci sizin için mümkün olduğunca konforlu hale getirmeyi hedefliyoruz.
Çene Kemiğinde Kalan Diş Kökü
Diş çekimi sonrasında bazen dişin kök kısmı tamamen çıkarılamayabilir ya da travma, çürük veya zor çekilen 20’lik dişler nedeniyle çene kemiğinde kalan diş kökü parçası kalabilir. Özellikle çok köklü azı dişlerinde ve gömülü 20 yaş dişlerinde çene kemiğinde kalan diş kökü sık görülen bir durumdur.

Başlangıçta herhangi bir belirti vermese bile, çene kemiğinde kalan diş kökü zamanla hem dişeti hem de çene kemiği sağlığını olumsuz etkileyebilir.
Çene kemiğinde kalan diş kökü şu problemlere yol açabilir:
Çene kemiğinde kalan diş kökü, çevresindeki dokularda iltihaba neden olarak zonklayıcı ağrıya, dişetinde ya da yüzde şişliğe yol açabilir.
Enfeksiyon odağı haline gelen çene kemiğinde kalan diş kökü, ağızda kötü koku, kötü tat ve bazen de akıntı ile kendini gösterebilir.
Bazı vakalarda çene kemiğinde kalan diş kökü etrafında sıvı dolu bir kese (kist) oluşabilir. Bu kistler büyüdükçe komşu dişlere baskı yaparak onları zayıflatabilir ve çene kemiğinde yapısal bozulmalara yol açabilir.
Uzun süre müdahale edilmeyen çene kemiğinde kalan diş kökü, çevresindeki kemikte erimeye neden olarak ileride dental implant yapılmasını zorlaştırabilir ya da ek kemik grefti ihtiyacını artırabilir.
Tedavi sürecinde diş hekimi, öncelikle röntgen veya gerekirse 3 boyutlu görüntüleme ile çene kemiğinde kalan diş kökü parçasının yerini ve boyutunu belirler.
Çok küçük ve tamamen kemik içinde, enfeksiyon belirtisi göstermeyen çene kemiğinde kalan diş kökü için bazı durumlarda sadece düzenli takip tercih edilebilir. Ancak çoğu hastada, çene kemiğinde kalan diş kökü cerrahi bir işlemle temizlenmelidir.
Eğer bölgede iltihap ve apse varsa, önce antibiyotik ve destekleyici tedavilerle enfeksiyon kontrol altına alınır, ardından çene kemiğinde kalan diş kökü cerrahi olarak çıkarılır.
Özetle, çene kemiğinde kalan diş kökü “nasıl olsa görünmüyor” diye ihmal edilmemelidir.
Herhangi bir şikâyet olmasa bile diş hekiminin düzenli kontrolleri ve röntgen değerlendirmesi ile çene kemiğinde kalan diş kökü mutlaka takip edilmeli, riskli durumlarda ise zaman kaybetmeden tedavi planlanmalıdır.
Kırılan Dişin Kökü Kalırsa Ne Olur?
Kırılan dişin kökü kalırsa ne olur diye endişeleniyorsanız, bu durumu kesinlikle hafife almamanız gerekir. Dişiniz kırıldı ve kökü içeride mi kaldıysa, mümkün olan en kısa sürede bir diş hekimine başvurmak hem enfeksiyon riskini azaltır hem de dişinizi kurtarma şansını artırır.
Çünkü kırılan dişin kökü kalırsa, hem dişeti hem de çene kemiği sağlığını etkileyen bir dizi sorun ortaya çıkabilir.

Kırılan dişin kökü kalırsa karşılaşabileceğiniz başlıca problemler şunlardır:
Kırılan dişin kökü kalırsa, diş eti altına yerleşen bakteriler zamanla enfeksiyona yol açabilir. Bu enfeksiyon, bölgesel kızarıklık, hassasiyet ve ağızda kötü tat veya koku ile kendini gösterebilir.
Enfeksiyon ilerlerse, kırılan dişin kökü kalırsa kök ucunda veya çevre dokularda apse (iltihaplı şişlik) oluşabilir. Apse çoğu zaman zonklayan tarzda ağrı, şişlik ve hatta yüz asimetrisine neden olabilir.
Kırılan dişin kökü kalırsa, diş eti içinde kalan sert kök parçası diş etini sürekli tahriş ederek kronik yaralara ve hassasiyete yol açabilir.
Özellikle enfeksiyon eşlik ediyorsa, kırılan dişin kökü kalırsa gece uykudan uyandıran, yayılıcı ve zonklayıcı ağrılar görülebilir.
Uzun süre tedavi edilmezse, kırılan dişin kökü kalırsa enfeksiyon ve basınç nedeniyle o bölgede çene kemiği erimesi gelişebilir. Bu durum, ileride implant gibi tedavilerin uygulanmasını zorlaştırabilir.
Boş kalan alana doğru komşu dişler zamanla kayabilir. Yani kırılan dişin kökü kalırsa, dizilim bozulabilir ve çiğneme düzeniniz olumsuz etkilenebilir.
Özellikle ön bölgede kırılan dişin kökü kalırsa, hem estetik açıdan rahatsız edici bir görüntü oluşur hem de özgüveninizi etkileyebilir.
İyi haber şu ki, kırılan dişin kökü kalırsa her zaman diş çekimi zorunlu değildir. Çoğu vakada, kırılan dişin kökü kalırsa ve kök yapısı sağlam durumdaysa, diş hekimi dişi kurtarmaya yönelik bir tedavi planlar.
Kök yeterince sağlıklıysa kanal tedavisi yapılarak kökün içi temizlenip doldurulur; ardından dişin üst kısmına bir kaplama (kuron) yerleştirilerek diş hem fonksiyonel hem de estetik olarak tekrar kullanılabilir hale getirilir.
Kırılan dişin kökü kalırsa bu durumu “nasıl olsa görünmüyor” diye ertelemek, ileride daha büyük sorunlara ve daha karmaşık tedavi süreçlerine yol açabilir.
En doğrusu, kırılan dişin kökü kalırsa vakit kaybetmeden bir diş hekimine muayene olmak, röntgen ile kökün durumunu netleştirmek ve dişin çekilip çekilmeyeceği ya da kanal tedavisi, dolgu veya kaplama gibi seçeneklerden hangisinin uygun olduğuna uzmanla birlikte karar vermektir.
Kırık Kök Diş Çekimi
Dişin üst kısmı tamamen kırıldığında ya da çürük nedeniyle kaybedildiğinde, geride sadece kök kaldıysa yapılan işlem artık klasik bir diş çekiminden çok “kırık kök diş çekimi” olarak adlandırılan daha hassas bir cerrahi girişime dönüşür.
Kırık kök diş çekimi, dişin tutacak kuron kısmı kalmadığı için özel aletler ve cerrahi teknikler gerektirir ve genellikle ağız, diş ve çene cerrahisi uzmanı ya da bu konuda deneyimli diş hekimleri tarafından lokal anestezi altında uygulanır.

Kırık kök diş çekimi öncesinde ilk adım her zaman detaylı bir röntgen değerlendirmesidir. Hekim, röntgen ya da gerekirse 3 boyutlu görüntüleme ile kök parçasının çene kemiği içindeki konumunu, sinir yapıları ile olan mesafesini, enfeksiyon veya kist gibi ek sorunların varlığını inceler.
Böylece kırık kök diş çekimi planlanırken hem güvenlik hem de konfor açısından en doğru yaklaşım belirlenir.
Kırık kök diş çekimi işlemine geçilmeden önce bölge lokal anestezi ile tamamen uyuşturulur. Böylece hasta işlem sırasında ağrı hissetmez, sadece basınç veya hafif çekme hissi duyabilir.
Aşırı kaygılı veya dental fobisi olan kişilerde, hekimin uygun görmesi durumunda sedasyon eşliğinde kırık kök diş çekimi de planlanabilir.
Çoğu vakada kırık kök, diş eti seviyesinin altında kaldığı için kırık kök diş çekimi sırasında diş etine küçük bir kesi yapılması gerekir. Bu kesi sayesinde kökün bulunduğu bölgeye ulaşılır; gerekirse kök çevresindeki az miktarda kemik dokusu özel cerrahi aletlerle kaldırılarak kök görünür hale getirilir.
Bu aşamada amaç, kırık kök diş çekimi yapılırken çevre dokulara mümkün olduğunca az travma oluşturmaktır.
Kök görüldükten sonra kırık kök diş çekimi için özel kök kaldıracı ve forsepsler kullanılır. Hekim, kök parçasını kontrollü hareketlerle gevşetir; bazı durumlarda kökün tamamını tek parça halinde, bazı durumlarda ise çevre dokuyu korumak için birkaç küçük parça halinde çıkarır.
Önemli olan, kırık kök diş çekimi sırasında kökün tamamen alınması ve bölgedeki enfekte ya da problemli dokuların temizlenmesidir.
Kırık kök diş çekimi tamamlandıktan sonra çekim boşluğu serumla yıkanır, içerde enfekte doku ya da kök parçası kalmadığından emin olunur.
Hekim gerekli görürse bölgeye dikiş atarak diş etini kapatır. Bu hem iyileşmeyi hızlandırır hem de çekim bölgesinin yiyecek artıklarıyla kirlenmesini önler.
Son olarak, kırık kök diş çekimi sonrası dönemde hekimin önerdiği ağrı kesiciler, buz uygulaması, ağız hijyeni ve beslenme önerilerine dikkat etmek iyileşme sürecini belirgin şekilde rahatlatır.
Özetle, doğru planlama ve deneyimli bir hekimle yapılan kırık kök diş çekimi, enfeksiyon, ağrı ve kemik kaybı gibi ileride oluşabilecek pek çok sorunu önlemeye yardımcı olan güvenli ve etkili bir tedavi yöntemidir.
Diş Kökü Çekilmezse Ne Olur?
Diş kökü ağızda ya da çene kemiği içinde kaldığı halde müdahale edilmezse, yani diş kökü çekilmezse maalesef kendi kendine düzelmez. Aksine, diş kökü çekilmezse zaman içinde sessiz seyreden ama bir anda alevlenebilen ciddi sorunlara zemin hazırlayabilir.
Bu nedenle “nasıl olsa görünmüyor” ya da “şu an ağrım yok” diyerek ertelenmemesi gerekir.

Diş kökü çekilmezse ortaya çıkabilecek başlıca problemler şunlardır:
Diş kökü çekilmezse, bölgede kronik enfeksiyon ve apse gelişme riski artar. Kalan kök parçası, sürekli bir mikrop odağı gibi davranarak diş etinde akıntı (fistül) oluşmasına veya çene kemiği içinde ağrılı apse ataklarına neden olabilir.
Diş kökü çekilmezse, kök ucunda granülom denilen iltihaplı doku odakları ya da zamanla büyüyen kistik lezyonlar ortaya çıkabilir. Bu kistik yapılar genişledikçe ağrı, şişlik ve çevre kemikte erimeye yol açabilir.
Uzun süre tedavi edilmez ve diş kökü çekilmezse, enfeksiyonun etkisiyle çene kemiğinde ilerleyici bir kemik kaybı (rezorpsiyon) görülebilir. Bu da hem bölgedeki genel ağız sağlığını bozar hem de ileride yapılması planlanan implant gibi tedavileri zorlaştırır veya ek kemik grefti ihtiyacı doğurur.
Diş kökü çekilmezse, oluşan enfeksiyon komşu dişlerin köklerine yayılabilir; basınç ve inflamasyon nedeniyle yan dişlerde yer değiştirme, eğilme ya da hassasiyet görülebilir.
Ağızda uzun süre kalan iltihap odakları vücudun bağışıklık sistemini zorlayabilir. Diş kökü çekilmezse ve kronik enfeksiyon odağı olarak kalırsa, genel sağlık üzerinde de olumsuz etkiler oluşturabileceği düşünülmektedir.
Sonuç olarak diş kökü çekilmezse, başlangıçta hiçbir şikâyet olmasa bile ileride aniden ortaya çıkan ağrı, şişlik, apse, kist ya da kemik kaybı gibi daha ciddi sorunlarla karşılaşma ihtimali yüksektir.
Bu yüzden diş hekiminiz röntgen ve muayene sonrası bir kök parçasının alınmasını önerdiyse, “nasıl olsa şu an ağrım yok” diyerek ertelemek yerine, diş kökü çekilmezse ne gibi riskler taşıdığını aklınızda tutarak zaman kaybetmeden tedaviyi planlamak en doğru yaklaşımdır.
Erken müdahale her zaman daha basit, daha hızlı ve daha başarılı sonuç verir.
Kök Diş Çekimi Ameliyatı
Kök diş çekimi ameliyatı, ağızda sadece kökü kalmış dişlerin cerrahi yöntemle kontrollü şekilde çıkarılması için uygulanan özel bir işlemdir.

Klasik diş çekiminden farklı olarak kök diş çekimi ameliyatı, dişin tutacak kuron kısmı olmadığı için daha hassas bir cerrahi teknik gerektirir ve bu nedenle genellikle ağız, diş ve çene cerrahisi uzmanı ya da deneyimli bir diş hekimi tarafından lokal anestezi altında yapılır.
Kök Diş Çekimi Ameliyatı Nasıl Uygulanır?
Bir dişin yalnızca kökü kaldığında, standart çekim manevraları çoğu zaman yeterli olmaz ve kök diş çekimi ameliyatı devreye girer. İşlem öncesinde mutlaka röntgen veya gerekirse 3 boyutlu görüntüleme alınarak kökün çene kemiği içindeki konumu, sinirlerle ilişkisi ve enfeksiyon durumu değerlendirilir.
Bu planlama sayesinde kök diş çekimi ameliyatı hem daha güvenli hem de daha konforlu hale gelir.
Kök diş çekimi ameliyatı sırasında öncelikle bölge lokal anestezi ile tamamen uyuşturulur. Böylece hasta işlem boyunca ağrı hissetmez, yalnızca hafif basınç hissi duyabilir.
Çok kaygılı hastalarda hekimin uygun görmesi halinde sedasyon desteğiyle kök diş çekimi ameliyatı yapılması da mümkündür.
Dişin üst kısmı bulunmadığı için kök çoğu zaman diş eti seviyesinin altında kalır. Bu nedenle kök diş çekimi ameliyatı sırasında diş etinde küçük bir kesi açılarak köke ulaşılır, gerekirse kök çevresindeki az miktarda kemik dokusu kaldırılır.
Özel cerrahi aletler yardımıyla kök gevşetilir ve çevre dokulara en az travma verecek şekilde çıkarılır. Amaç, kök diş çekimi ameliyatı esnasında hem kökü tamamen almak hem de kemik ve diş eti dokusunu mümkün olduğunca korumaktır.
Kök Diş Çekimi Ameliyatı Sonrası Ağrı ve İyileşme Süreci
Kök diş çekimi ameliyatı ortalama 20–30 dakika sürer; hazırlık ve sonrasındaki kontrollerle birlikte klinikte kalış süreniz biraz daha uzun olabilir.
Anestezinin etkisi geçtikten sonra hafif ağrı veya sızı hissedilmesi normaldir ve genellikle hekimin önerdiği ağrı kesicilerle kontrol altına alınabilir. İlk 24 saat içinde hafif kan sızıntısı ve hassasiyet görülebilir.
İyileşme süreci kişiden kişiye değişse de, kök diş çekimi ameliyatı sonrasında ilk birkaç gün yumuşak ve ılık gıdalarla beslenmek, çok sıcak yiyecek–içecekten kaçınmak ve çekim bölgesini zorlamamak önemlidir.
Dikiş atıldıysa genellikle 7–10 gün içinde alınır. Çoğu hastada kök diş çekimi ameliyatı sonrası diş eti yaklaşık 2 hafta içinde büyük ölçüde iyileşir ve bölgedeki dokular toparlanır.
Kök Diş Çekimi Ameliyatı Sonrası Bakım Önerileri
Kök diş çekimi ameliyatı sonrasında hekimin verdiği ilaçları (antibiyotik, ağrı kesici, antiseptik gargara gibi) düzenli kullanmak enfeksiyon riskini en aza indirir. İlk gün aralıklı soğuk kompres uygulamak olası şişliği ve ağrıyı azaltmaya yardımcı olur.
Sigara kullanıyorsanız, kök diş çekimi ameliyatı sonrasında iyileşme döneminde ara vermeniz şiddetle önerilir; çünkü sigara hem pıhtı oluşumunu bozar hem de iyileşmeyi belirgin şekilde yavaşlatır.
Aşama / Durum | Detay / Süre |
İşlem süresi | Kök diş çekimi ameliyatı çoğunlukla 20–30 dakika içinde tamamlanır, lokal anestezi altında gerçekleştirilir. |
İlk 24 saat | Hafif ağrı, hassasiyet ve az miktarda kan sızıntısı görülebilir. Soğuk kompres ve ilaçlarla şikayetler kontrol edilir. |
2–3 gün sonra | Ağrı belirgin şekilde azalır, varsa şişlik inmeye başlar. Yumuşak gıdalardan yavaş yavaş normal beslenmeye geçilir. |
1 hafta sonra | Dikiş atıldıysa genellikle bu dönemde alınır. Yara yüzeyi büyük oranda kapanmış olur, ağız hijyeni daha rahat sağlanır. |
2 hafta sonra | Kök diş çekimi ameliyatı yapılan bölge genellikle tamamen iyileşir, diş eti sağlıklı görünüme yaklaşır. |
2–3 ay sonra | Çene kemiğindeki boşluk büyük ölçüde dolar. Dental implant veya köprü gibi kalıcı tedavi seçenekleri bu dönemden itibaren planlanabilir. |
Kök Diş Çekimi Ameliyatı Sonrası Yeni Diş Planlaması
Kök diş çekimi ameliyatı ile problemli kök alınmış olsa da, eksik kalan dişin fonksiyonel ve estetik olarak tamamlanması da önemlidir. Çene kemiği yeterince iyileştikten sonra (genellikle 2–3 ay içinde) bölgeye dental implant yerleştirilebilir ya da uygun vakalarda köprü protezi ile boşluk kapatılabilir.
Bu süreçte hekiminiz kök diş çekimi ameliyatı sonrası kemik iyileşmesini takip edecek ve sizin için en uygun tedavi zamanını belirleyecektir.
Sonuç olarak, kök diş çekimi ameliyatı modern diş hekimliğinde sık uygulanan, doğru planlama ve uygun bakım ile oldukça konforlu geçen bir işlemdir. Korkulacak bir ameliyat değildir; tam tersine, enfeksiyon riskini azaltan ve çevre dokuları koruyan etkili bir çözümdür.
Önemli olan, kök diş çekimi ameliyatı gerektiğinde bu süreci ertelememek ve uzman bir diş hekiminden profesyonel destek almaktır.
Sık Sorulan Sorular
Soru 1: Kökü kalan diş çekimi nedir?
Kökü kalan diş çekimi, üst kısmı kırılmış veya çürümüş bir dişin, çene kemiğinde kalan kök kısmının cerrahi olarak çıkarılması işlemidir. Standart çekimin yeterli olmadığı durumlarda kökü kalan diş çekimi, özel aletler ve tekniklerle yapılır.
Soru 2: Kökü kalan diş çekimi her zaman gerekli mi?
Kökü kalan diş çekimi, kökün enfeksiyon, ağrı, kist veya kemik kaybı riski taşıdığı durumlarda mutlaka önerilir. Bazı nadir vakalarda küçük ve tamamen kemik içinde kalan kökler takip edilebilir; ancak çoğu hastada kökü kalan diş çekimi ile bu riskli odakların temizlenmesi en güvenli yaklaşımdır.
Soru 3: Kökü kalan diş çekimi ağrılı bir işlem midir?
Kökü kalan diş çekimi lokal anestezi altında yapılır, bu nedenle işlem sırasında ağrı hissedilmez. Sadece basınç ve hafif çekme hissi olabilir. İşlem sonrasında görülen hafif ağrı ve sızı ise hekimin verdiği ağrı kesicilerle kontrol altına alınabilir ve genellikle birkaç gün içinde azalır.
Soru 4: Kökü kalan diş çekimi sonrası iyileşme ne kadar sürer?
Kökü kalan diş çekimi sonrası ilk 24–48 saatte hafif şişlik ve hassasiyet normaldir. Çoğu hastada birkaç gün içinde günlük yaşama rahatlıkla dönülür. Diş etinin toparlanması yaklaşık 1–2 hafta sürerken, çene kemiğinin tamamen iyileşmesi birkaç ayı bulabilir.
Soru 5: Kökü kalan diş çekimi yapılmazsa ne gibi sorunlar oluşabilir?
Kökü kalan diş çekimi yapılmazsa, kök çevresinde kronik enfeksiyon, apse, kist, kötü koku, kemik kaybı ve komşu dişlerde zarar gibi problemler gelişebilir. Bu nedenle diş hekiminiz röntgen ile kök parçası tespit edip kökü kalan diş çekimi öneriyorsa, işlemi ertelememek önemlidir.
Soru 6: Kökü kalan diş çekimi sonrası implant yaptırabilir miyim?
Evet. Kökü kalan diş çekimi sonrası bölgedeki kemik yapısı ve iyileşme durumuna göre çoğu hastada dental implant uygulanabilir. Genellikle 2–3 aylık iyileşme sürecinden sonra implant planlanır; tam zamanlamayı diş hekiminiz çene kemiğinizin durumuna göre belirler.










Yorumlar